30 Eylül 2011 Cuma

Beşiktaş'ın Borcu


08.08.2009 tarihinde 153.000.000 TL iken, 25.09.2011 tarihinde 357.000.000 TL'ye ulaşan şeye ne denir? Evet, tahmin ettiğiniz gibi.

Farkında mısınız bilmem ama bu mevzular artık zerre umrunda değil kimsenin.

Kimse çıkıp da "Taraftar bu durumda kulübe sahip çıkmıyor. Bak, tribünleri bile doldurmuyor. Kartal Yuvaları iflas ediyor :(" ayağı çekmesin. Hele bir de bu lafları Beşiktaş'ı sevmeyenler dese tamam da, bizim taraftarımız diyince içim acıyor anasını satayım. Oyuncuları Inter'den, Real'den, Atletico'dan alıyorlar diye taraftar da o çıtaya mı çıkmak zorunda anasını satayım?

İşin komik tarafı, dürüst olmak gerekirse son iki senedir Beşiktaş daha "doğru" harcıyor parayı. Daha mantıklı transferler, daha mantıklı riskler... Doğruya daha yakın yatırım kısaca. Ama borç %100'den daha fazla artış göstermiş. Demek ki ilk bakışta doğru görünen; kağıt üzerinde doğru değilmiş.

Şu manyaklığın normal algılanması nasıl açıklanır? Hani kurbağa-sıcak su deneyi gibi de değil ki. Adam geldiği günden beri çatır çatır... Dön başa, artık kimsenin umrunda değil bu olay. Korkunç değil mi? Demek istediğim de bu zaten. Dünyanın en kral finansçılarını, yöneticilerini, strateji uzmanlarını getir yine de içinden çıkılmaz bu tablonun herhalde. Gözlerimizi kapatıp zevk almaya devam edelim. Stalker'in bir ara sık sık dediği gibi, "başkan yıldız transferini keşfetti". Daha çok ekmek yer bundan.

Yazıyı geçen hafta yazıyordum. Sonunu getirmeden yayınlamayayım diye bekledim. şimdi resmi sitede gördüm ki kombine satışları "taraftardan gelen talep" üzerine uzatılmış. Çok yanlış anlamışsınız. Yazının sonu da bu "güzel" haber olsun. talep. eheh. Bi' biz kombine alamıyoruz anasını satayım.

ps: Karikatür de tam oturdu he. İleride çocuklarımıza böyle bir Beşiktaş bırakırız. Cemal Başkan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder