14 Kasım 2011 Pazartesi

Guti'den Beşiktaş Geçti


Evet söze buradan başlayalım, Beşiktaş’a geleceğine hiç kimse inanmıyordu transfer uzadı, uzadıkça inanç azaldı ama bizim yüreklerimizde ki umudun adı Serdal Adalı’ydı. Umudumuz boşa çıkmadı, transfer sonlandı bir çok Beşiktaşlı gibi bende sevinç çığlıkları attım fakat o çığlıkların şekil değiştirmesi de çok geç olmadı. Schuster ile Türk futbolunun “kanı” uyuşmadı. Guti, Türk futboluna ve “muhafazakar” Türk futbolcusu yaşamına uymadı...

Derken dört bir koldan geldi eleştirileri biz sahip çıktıkça daha çok saldırdı bazıları Guti’ye ve gelişinin ilk 6 aylık kısmı dolmuş oldu hemde tek kuruş almadan fakat ağızlarda iyi bir tat bırakarak istatistik kağıdını doldurarak. Ve o meşhur 5-1’lik Buca maçına gelelim,”Quaresma ve çetesi”nin tamamlanması ile Guti’nin muthiş performansı “oldu bu sefer” dedirtti herkese ama Beşiktaş bu ya bir hafta sonra ki İBB maçında 2-1’lik mağlubiyet ve ardından gelen 4 maçlık kazanamama serisi. O 4 maçın sonrasında Guti’nin çekip çıkardığı ön planda olduğu ve zekası ile bir de frikik golü atarak kazandırdığı Antalyaspor maçı yine umut olmuştu hepimize ama El Maestro’nun gelmesinde ön ayak olan Schuster -tabiri caizse- tekme tokat eleştiriliyordu. Çokta geçmeden istifasını verdi Schuster ve o istifa ile Guti’nin çöküş dönemi başlamış oldu.

Tayfur hoca ile beraber çıktığı 9 haftada sadece Gs derbisinde kendisinden söz ettirdi. Tabi sakatlığının da etkisi oldu bu dönemde o sakatlık fiziksel çöküşünü de beraberinde getirdi 60 dakikayı zor çıkarır olmuştu. Guti’nin çıkıp Fernandes’in girişiyle kazandığımız bir Gaziantepspor maçı var ki bir çok kişiden yüksek sesle protestolar gelmişti kendisine. Unutmadan Trabzonspor maçı (ZTK) var bir de, tabi o maçta ki muhteşem oyunda onun da katkısı büyüktü.-Unutmayalım dedim ama benim hayatımda gördüğüm en iyi Beşiktaş vardı o gece unutmak zaten imkansız.-Kupa finalinde de sahada yoktu denilebilir kendisi için.Ve böylece ilk yılını tamamlamış oldu Guti Beşiktaş’ta. Toplamda 11 gol 16 asistle hiçte fena olmayan bir rakamla geçmişti ilk yıl fakat isminin getirdiği beklentinin altında kalarak ve fazla gece hayatının olduğu yönünde eleştirilerin öne çıktığı bir yıl oldu Guti için.

Gelelim bu yıla… Skandallarla başlayan bir yılda o skandalın ortasında kalan bir takımın kaptanı olarak başladı Guti. Sezon başladı 1 ay içinde antrenör değişikliği ve Carlos Carvalhal’in ona uymayan oyun yapısı derken O’nun sonu yaklaşmaya başlamıştı..

Carlos sezonun ilk resmi maçında Guti’yi ilk 11’de sahaya sürdü fakat berbat bir futbol ile gelen mucizevi bir 3-0’lık galibiyet vardı, bu yüzden eleştirilerin önü kesilmiş oldu. Deplasmanda oynadığımız Alania maçında ki performansı eleştiri oklarının tekrar Guti’ye çevirilmesine neden oldu. Carlos Carvalhal’de bu performansına göz yummadı Guti’nin ve kesiği attı. Fiziğini yetersiz bulmasının üstüne bir de yapılan uyarılara göz yumduğunu da düşünürsek Carvalhal’e hak vermemek elde değil aslında. Fakat Carlos son bir şans daha verdi Guti’ye sezonun 6. Haftası İnönü’de Kayseri mücadelesi ve sahada sarışın bir adam.. Eğer uzağı görmenizde problem varsa o adamın Guti olduğuna inanmanız mümkün değildi. Ardından geçen 1 ayda takım Guti’siz ,Guti’de takımsız iyiydi. Söylentiler başladı ve bugün haber düştü Guti ile yollar kesin olarak ayırılıyor. Üzüldüm diyemeyeceğim Schuster ile gelmesi ne kadar doğruysa Carlos/Tayfur’la da gitmesi o kadar doğrudur benim nazarımda.

Bobo için gram üzülmeyenlerin Guti gidince arkasından ağıt yakmasına şu başlığı uygun gördüm. 
O yüzden Beşiktaş’tan Guti geçti değil “Guti’den Beşiktaş geçti” diyorum. Ayrıca Guti gitti şimdi sıra kimdecilere asla katılmadığımıda belirterek ilk yazımı tamamlayayım.

Unutmayın ki oyuncuların geçmişini değil, geleceğini satın alıyoruz. 
Tuna Özaslan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder