23 Ekim 2011 Pazar

23 Ekim 2011 İddaa tahminleri.


376
Kayserispor - Sivasspor


Geçen hafta Beşiktaş'ımız karşısında fizik olarak çok daha iyi durumda olan Kayserispor oyunu 70'ten sonra skor avantajına da çevirince 2 farklı galip geldi. Cezalı olan Navarro dönüyor ama Santana ve Eren cezalı durumda. Sivas'ta Eneramo takıma dönecek. Sivasspor, Antalya ve Antep beraberliklerinin ardından yine 1 puan için sahaya çıkacak. Kayserispor ise geçen haftaki sükse yapan galibiyetini Sivasspor karşısında alacağı 3 puan ile taçlandırmak isteyecek.

Tahmin; Kayserispor kazanır. 1.75



393
Westerlo - Anderlecht

Sezon başından beri oynadığı hiç bir maçı kaybetmeyen Anderlecht 1'i kupa olmak üzere son 2 maçta kaybettiği Westerlo deplasmanına çıkıyor. Takım çok formda Avrupa Ligi'de dahil olmak üzere oynadıkları son 9 maçı kazanırken kalelerinde sadece 3 gol gördü. Eksik oyuncusu bulunmayan Anderlecht rakiplerinin de puan kaybettiği haftada net favori.

Tahmin; Anderlecht Kazanır 1.45



813
Bandırma Kırmızı (3.5/6.5h) - Türk Telekom


Ligin en genç takımı olan Bandırma Kırmızı, Banvit'in alt yapı oyuncularının oluşturduğu ve tek Amerikalı basketbolcuyla mücadele eden bir takım. Ligde düşmesine kesin gözüyle bakılan bir takım malesef Bandırma Kırmızı. Geçen hafta Beşiktaş karşısında tecrübesiz olan kadro az da olsa olan özgüvenini parkede bıraktı. Telekom ise Mehmet Okur'un gelişi ile Ercüment Sunter'li eski günlerine dönüş sinyali vermeye başladı. İlk yarıdan başlayarak maçı domine ederek kazanacaklarını düşünüyorum.

Tahmin; İY/MS 2/2 Türk Telekom Kazanır. 2.25

Toplam oran; 5.70

14 Ekim 2011 Cuma

İnternet'te Beşiktaş


Son günlerde internet ortamında sporcularımıza ait dolaşan sahte hesaplar arttı, bunun üzerine bir bilgilendirme yapmak istedim, isimlerin üzerine tıklayarak resmi hesaplara ulaşabilirsiniz.

Futbol A Takımı
Futbol A2 Takımı
Basketbol Erkekler
Basketbol Kadınlar
Hentbol
Voleybol Kadınlar
Voleybol Erkekler
Yöneticiler

Süper Lig & 1. Lig 6. Hafta Tahminleri

Süper Lig 

Trabzonspor - Ankaragücü İY1/MS1
Orduspor - Eskişehirspor 1X
Sivasspor - Gaziantepspor İY X
Beşiktaş - Kayserispor 2-3 gol
Gençlerbirliği - Antalyaspor X2
İBB - Samsunspor 1
Manisaspor - Karabükspor 1
Galatasaray - Bursaspor KG VAR
Mersin İY - Fenerbahçe ÜST


1. Lig

Gaziantep BB - Sakaryaspor 1
K. Erciyesspor - Rizespor X2
Bucaspor - Denizlispor ÜST
Adanaspor - Akhisarspor 1
Tavşanlı Linyitspor - Karşıyaka X2
Elazığspor - Giresunspor 1
Kasımpaşa - Güngören Belediyespor İY 1
Konyaspor - Kartalspor ALT
Göztepe - Boluspor İY X

NOT: Fotoğraflardaki maçlar kendim belirlediğim haftanın maçlarıdır.

12 Ekim 2011 Çarşamba

Ezberletilmiş Yalan: Yıldızları İzlemenin Bedeli

Bu sezon şimdiye kadar satılan kombine sayısı: 6000 civarı.

Sebep? Kombineler pahalı. Geçen seneye oranla %35 zamlı tribün bile var. Benim bu sene kombine alamama sebebim de bu mesela, birçokları gibi.

Ama başka bir görüşe -ki saçmalığın önde gidenidir benim gözümde- göre: "Beşiktaş taraftarı hem yıldızları istiyor, hem kulübe para harcamıyor, kombine almıyor."

Beşiktaş gerçekten çok daha fazla, %35 gibi manyakça bir zam gerektirecek kadar, para harcamaya yeni mi başladı?

Bakalım iki sene önce "çok para" alanlar ile bu sene "çok para" alanlar arasında ne kadar fark var.

Delgado, Nihat, Ferrari, Nobre, Tabata

Bu oyuncuların teker teker bedellerini yazmıyorum. Şöyle bir düşünün. Ferrari dışındakiler ederinin çok üstünde maaşlara oynadı. Ferrari de "yıldız" statüsündeydi. Zaten hakedip etmedikleri değil, aldıkları para karşılığı kombine fiyatları daha önemli.

Bunların hepsi takımdan ayrıldı.

Quaresma, Simao, Almeida, Guti, Fernandes

2011 Beşiktaş'ından bu isimler. Beş kişi eksiltip, beş kişi aldık yine diyelim. Şimdi bu oyuncuların bedellerini bir düşünün.

Bu yeni beşlinin bonservis bedellerinin toplamı, Tabata ve Nihat'ın bonservislerinin bedeline eşit.
Maaşlarda yeni "çok para alanlar" biraz öndedir. Onu da hoca maaşı ile kapatırız. Denk bir tablo çıkar. En fazla bir aşağı, bir yukarı oynar. Bir de bonservisler zaten... (bakkal hesabı ama doğru.)

Şimdi bu bilgiler ışığında konuşalım.

Beşiktaş, yüksek maliyetli yatırımlara yeni mi başladı da kombinlere zam yapmak geldi akıla?

Bilgileri de geçtim;
Türkiye şartlarında %35 zammı kaldırabilecek bir kitle var mıdır?
Ticaret'in, Ekonomi'nin, İnsanlığın ve Beşiktaş'ın birazcık yanından geçen biri bu fiyatların tribünü "kıracağını" ve etkili bir "temizlik" olacağını da bilir.

Yoksa bu zamların başka bir sebebi mi vardı? Yoksa...

4 Ekim 2011 Salı

Söylesene Bize Hocam, Takım Niye Oynamıyor?


Türk tribün -ve hatta belki dünya tribünleri- tarihinin en klas tepkisidir, Mustafa Denizli'ye söylenen bu beste. Bundan ziyade ıslıklamaya, yuhalamaya, küfretmeye alışkınızdır. Ülke olarak ya tepki göstermeyiz ya da linç ederiz. Kültürümüz odur. Bu bestenin farkı da ondandır yani. Bu tepkiye cevabı şampiyonlukla cevap vermiştir ki, Mustafa Denizli'nin şıklığına yakışan da odur zaten.


hatırlayalım:

Şimdi Carvalhal. Yine "şık" bir hoca. Cidden efendi ve güzel bir adam. Tayfur çıktıktan sonra ne olur sorusuna hiç evirip çevirmeden, kıvırmadan "Takımın Hocası odur. O geldiği an ben eski görevime dönerim" çerçevesinde net bir cevap verir. Gönlümüzü fetheder. Kimseyle kavga etmez, işini yapmaya çalışır. Gol, gol öncesi, kaçan gol tepkileri de bizim gibidir. Dersine çalışır.

Güzellemelerin sonu yok da, sahada ne var ne yok?

Deplasman maçlarının sorunu "kronik" hale gelirse sıkıntı büyük olur. Dünkü maçı tek başına değerlendirmenin anlamı yok yine. Çıkan on birimiz en makul olanıydı belki. Sadece Ernst ve Hilbert olabilirdi-birazdan değineceğim-. Üstüne çok fazla olumsuz faktör eklendi. Üst üste binen maçlar, maçtan bir gece önce değişen kadro, rakip takımın durumu vs.

Şu arayı iyi değerlendirmeli hoca.

Baktığımızda şu ana kadarki tablo o kadar kötü değil:
Ligde 5 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik, 1 mağlubiyet.
Avrupa'da 2 maçta 1 galibiyet, 1 mağlubiyet. -ki kaybedilen maç en olumlu maçtır-

"Guti neden oynamıyor?" davasına girmiyorum bile. Hani "duyumcu işi" konuşmuş olacak ama, daha Schuster giderken "Guti de gitmek istiyor" muhabbeti gelmişti birilerinden. Yazın da birilerinden "Guti devre arasında gidici" diye duymuştum. Şimdi gidişat onu gösteriyor zaten. Guti, kafasında bitirmiş Beşiktaş davasını sanırım. Üzücü tabii. Ama devre arası gidici olduğu belliyken, neden hala kadroda tutuluyor anlamıyorum. Bilmediğimiz bir şeyler var yine. Ben yine de formayı kapacağını umutlarımın arasında tutayım. Hani bi' parça.

Ernst'e sakatlık dönüşü yüklenmek istemiyor diye düşünüyorum hoca. Hilbert'i de hiç oynatmadıktan sonra iki doksan yüklemek istememiştir. Şunları okuyan "eheh olm ne kadar iyimsersin. saf mısın la?" der. Ancak hoca'yı sürekli kendi görüşüm üzerinden eleştirmektense, arada anlamaya çalışırım.

Schuster'e de, Denizli'ye de, Tayfur'a da bunu yapmaya çalıştım. Carvalhal'e bunu yaparım tabii.

Vurmak kolay, anlamak zor.

Carlos Hocam, sen de yardımcı ol da kolay anlaşalım. Yoksa işler pek iyi gitmeyecek gibi. Güzel adamsın, anılarımız da güzel olsun.