9 Ağustos 2013 Cuma

Tromsö'yü Tanıyalım

Norveç'in Troms eyaletinin başkenti olan Tromsö coğrafyasına nazaran daha küçük bir futbol takımına sahip.Şehrin kutuba 500 km uzaklıkta olması Tromsö'yü dünyanın en kuzey ucunda olan futbol takımlarından biri yapıyor.Bu bakımdan düşündüğümüzde Ağustos ayı içerisinde oynamak bizim için avantaj.

Renkleri kırmızı beyaz olan Tromsö Idrettslag 1920 yılında kurulmuştur.Maçlarını 6859 kişi kapasiteli Alfheim Stadyumunda oynamaktalar.Nispeten köklü bir kulüp gibi dursa da Tippeligaen'de(Eliteserien) en büyük başarıları 2. olmak,Norveç Kupasını ise iki kere kaldırma şansı yakaladılar.En büyük Avrupa başarısı ise kendi evlerinde yaşadıkları Chelsea zaferi.

Şuan ki kadro durumuna baktığımızda piyasa değerleri 10.700.000€ olarak gözükmekte.En önemli oyuncuları ise 1.000.000€ değerleriyle 24 yaşındaki Çek santrafor Zdenek Ondrasek ve 21 yaşındaki Norveçli orta saha oyuncusu Thomas Drage.Tromso'nun kadrosunda bir Senegalli,bir Çek,bir Fin,bir Slovak,bir Polonyalı,bir Gallerli ve iki İsveçli olmak üzere toplam 8 yabancı bulunmakta.Antrenörleri ise yaklaşık 5 sezon takımın başında kalan Agnar Christensen.Agnar Christensen görev aldığı 5 sezonda Tromsö'nün başında toplam 88 maça çıkmış bu maçların 41'i galibiyet 18'i beraberlik 39'u da mağlubiyetle sonuçlanmış.Son 4 sezondur standart bir performans gösteren ve ligi 2-5 arasında bitiren Tromso bu sene adeta çöküş yaşamış durumda.18. haftası oynanan ve hala devam eden ligde 5 galibiyet 6 beraberlik 7 mağlubiyet ile 21 puan toplayıp kendilerine 16 takımlı ligde 11. sırada yer buldu.Ayrıca Norveç Kupasında da 4. turda Rosenborg'a 2-1 yenilerek elendiler.

Bu sezon UEFA Avrupa Ligi'ne 1. eleme turundan katılan Tromso şu ana kadar 3 takımı eledi.İlk turda Slovak temsilcisi Celje'ye kendi evinde 2-1 yenilmesine rağmen deplasmanda 2-0 galibiyet elde ederek Celje'yi kupa dışına ittiler.Deplasmanda 2-0'lık sonuçla alınan Celje galibiyeti bu sezon aldıkları tek deplasman galibiyeti bunu da not düşmek gerek.İkinci turda Azeri temsilcisi İnter Baku ile karşı karşıya geldiler kendi evlerinde 2-0'lık skorla alınan galibiyetin getirdiği avantaj ile turu geçmesini bilen Tromso Baku'de 2-1 mağlup oldu.Üçüncü turda ise Lüksemburg temsilcisi Differdange ile karşılaştılar içeride 1-0 kazanan Tromso deplasmanda aynı skorla mağlup olmasına rağmen penaltılarla turu geçti ve Beşiktaş'ın rakibi oldu.

Herkesin bildiği üzere Tromsö bizim dengimiz bir takım değil fakat kuzey takımlarının özellikle Türk takımlarına yaptıkları sürprizleri unutmamak ve rakibi iyi analiz etmek gerek.Bu noktada Slaven Bilic ve Önder Özen'e şahsen güvenim sonsuz.CAS'tan da
olumlu yanıt alırsak ne içeride ne de dışarıda sıkıntı yaşamadan turu geçeceğimizi düşünüyorum.

2 Ağustos 2013 Cuma

2013/2014 Futbol Ekonomi Sezonu


Sezon başlamadan önce 3 büyük takımın transfere yatırdıkları ekonomik güçlerini biraz olsun inceleyelim istedim.Bilindiği üzere Beşiktaş geçen sezon ile birlikte harcamalarda kısıntı yaptı bu da transfer bütçelerine ve maaşlara doğrudan yansıdı,hal böyle olunca diğer iki takımın gerisinde kalacağı iddia edilse de geçen sezon oynanan pozitif futbol umut ışığı oldu ve bu sezona biraz daha para harcanarak başlandı.

Beşiktaş bu sezon için şuan bonservis,kiralama ve sözleşme bedeli olarak toplam 14.207.894,50 harcadı,geçen seneye bakıldığında büyük bir rakam gibi gözükse de rakipler Fenerbahçe ve Galatasaray'a bakılınca normal bir bedel gibi duruyor.Fenerbahçe bu dönemde şuana 30.250.000€ harcarken Galatasaray ise 23.250.000€ harcadı.

Esas uçurum olan maaşlara gelelim Beşiktaş bu sezon futbolcu kadrosu+teknik ekibe toplam 26.098.000€ garanti ücret ve 170.500€ maç başı ücret verecekken bu rakam Fenerbahçe'de 42.885.000€ garanti +247.000€ maç başı,Galatasaray'da ise 46.123.000€ garanti +288.350 € maç başı.Galatasaray ve Fenerbahçe ile neredeyse yarı yarıya olan maaş bütçesi Beşiktaş'ın ekonomik durumuna bakıldığında doğru bir planlama gibi duruyor.

Bu 3 takımın bir futbolcuya ödediği ortalama garanti ücrete gelirsek ise yine Beşiktaş ile Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki fark açıkça görülmekte.Beşiktaş'ta bu rakam 820.000€ iken Fenerbahçe'de 1.605.000€,Galatasaray'da ise 1.744.000€.

3 takımın en çok kazanan ve en az kazanan 3 oyuncusuna bakalım.

Beşiktaş


Günay Güvenç 175.000€ + 5.000€
Mehmet Akgün200.000€ + 3.000€
Muhammed Demirci          235.000€ + 4.000€

Hugo Almeida 2.500.000 €
Manuel Fernandes 2.200.000 €
Tomas Sivok 1.300.000 €+100.000€

Fenerbahçe
Salih Uçan 200.000 €
Mert Günok 525.000 €
Caner Erkin                      800.000€

Dirk Kuyt 2.850.000€ + 17.500
Moussa Sow 2.600.000 €
Raul Meireles 2.500.000€ + 10.000€

Galatasaray
Aykut Erçetin                    185.000€ + 4.450€
Semih Kaya 200.000€ + 5.000€
Emre Çolak 235.000 €

Didier Drogba 6.000.000€+15.000€
Wesley Sneijder 4.500.000€+25.000€
Felipe Melo 3.100.000€+25.000€

Bu verilerden anlaşılacağı üzere Beşiktaş'ta biraz daha kapalı olan maaş aralığı Fenerbahçe'de artıyor Galatasaray'da ise tavan yapıyor.Sportif başarının getirdiği sessizlik bu iki takımda takım içi dengeleri alt üst etmiş durumda.
Belki Beşiktaş ücret konusunda rakiplerin gerisinde kalıyor ama ücret politikası konusunda bana kalırsa iki rakibinin de önünde.


27 Şubat 2013 Çarşamba

Basketbol Günlükleri 10 - Son 90 Saniye


Rakip Fenerbahçe. Son 90 saniye oynanacak. İki takım moladan dönüyor. O manzara sanırım ömrüm boyunca aklımdan silinmeyecek basketbol anlarından biriydi. Fenerbahçe sahaya dönüyor, sanki bütün oyuncular maça yeni başlıyormuş gibi güçlü. Beşiktaş sahaya dönüyor, herkes 40 dakikadır oynuyor gibi bitmiş halde. Tutku falan adelesini tutarak geliyor. Oyuncu sürelerine baktım. İki takım da 11 oyuncusunu kullanmış. FB'de 11 oyuncunun hepsi en az 10 dakika süre almış. BJK'de 8 oyuncu en az 10 dakika süre almış. (Cemal, Can ve Minard 10 dakikanın altında kalanlar)

Bu verilerin üzerine Tutku ve Muratcan'ın sakatlıktan döndüğünü koyun. Ewing'in maç içinde sakatlandığını yazın. Hakemlerin rezil performansını yazın. Hele Tutku'nun daha oyuna girdikten 5 dakika sonra takım arkadaşlarına "koşamıyorum, yakın oynayın bana" tarzı seslenmesini koyun. Bu mağlubiyetin normal olduğu kadar, geri dönüşün güzel olduğunu; olası galibiyetin epik olacağını düşünelim. Kritik maçlarda, kritik anlarda kaybetmeye alışan takım var bir de. Her kaybedilen maçta takım daha iyi oynuyor ama her defasında yük ağırlaşıyor. Erman Kunter reklam panosunu tekmeliyordu bir ara. O "çok rahat duruyor kenarda, bir hırs yok" dediğiniz adam da bu noktaya geldi. Hani ciddi bir yıpranma var artık. Sonumuz merak konusu. 

Beşiktaş bu akşam daha fazla isabetli şut kullandı, daha çok asist yaptı, daha çok ribaund aldı. Ancak 10 adet daha fazla top kaybı vardı. (17-7) Bu da sezon özeti şimdiden.

İhsan Bayülken çok doğru bir tespit yaptı geçenlerde. "Beşiktaş gibi sorunlar yüzünden geç oluşmuş ve sezon başladıktan sonra yapı değiştiren takımın antrenmanda öğrenmesi gereken çok şey olur. Beşiktaş bunları maçlarda öğrenmeye çalışıyor." gibi şeyler dedi. Gerçekten öyle. Kunter de bu maçtan sonra benzer şeyler dedi zaten.

Pazar günü genel kurulda (umarım Beşiktaş adına tarihinin en önemli kurulu olacak anacağımız gün) yönetime Basketbol AŞ konusunda yetki verildi. Önümüzdeki sezonun planlanması o çerçevede yapılacak. CEO sorusu var herkesde. Benim en önemli adayım Kunter'di. Saha içi kadar dışını da bilen adam. Pazarlamasına kadar bu sene uğraştı; Koçluktan çok CEO'luk işini yaptı. (Sözer varken mecburen) Ancak kendisi istemiyormuş saha içini bırakmayı. İhsan Bayülken adı geçiyor. Kunter ile ilişkisindeki denge açısından sıkıntılı olabilir ama bekleyip görmek gerek. CEO mevkisi, "yarın koç kovulursa yerine geçecek kişi" olmazsa şubenin ayrılması çok önemli atılım olacaktır.

Bu arada Ewing'in 4-6 hafta arası sakatlığı açıklandı. Çok kötü düşmüştü zaten, beklediğim gibi oldu. Hani alttan gelen bir Kartal Özmızrak var guard rotasyonuna girebilecek. Onun da sakatlıktan çıktığını söyleyeyim. Milli Takıma davet edildi gerçi. Bir 5-8 dakika arası süre alabilir umarım.

9 Şubat 2013 Cumartesi

Gattuso'nun gençliği: Veli Kavlak

Bugün: İlk pas hatası: 62. dakika
Bir asist, bir son anda çizgiden çıkarılan top. En çok mesafe kaydeden oyuncu. Sahada basılmadık yer yok. Formayı sıksan 0.5 lt pet şişe dolacak. Aynı mevkiide ismi X'le değiştirilen, milli takımda oynamadığı için olay çıkarılan adama kıyasla aldığı para 3'te 1'i. Yaptığı asist 6.

Veli canını senin.

3 Şubat 2013 Pazar

Geleni "Allan" Kaleci

Başlığa aldanmayın bu yazıyı McGregor'u yerden yere vurmak için değil aksine savunmak amaçlı yazıyorum.3 büyüklerin kalecilerinin 20 maçlık süreçteki performanslarını karşılaştıralım,

-Allan McGregor,18 maçta forma giydi,bu 18 maçta kalesine 79 şut geldi bunlardan 27'si gol oldu.Ortalama olarak her maç kaleyi bulan 4,4 şuttan 1.5'i gol oldu.

-Volkan Demirel 17 maçta forma giydi,bu 17 maçta kalesine 87 şut geldi bunlardan 23'ü gol oldu.Ortalama olarak her maç kaleyi bulan 5.11 şuttan 1.35'i gol oldu.

-Fernando Muslera 19 maçta forma giydi,bu 19 maçta kalesine 92 şut geldi bunlardan 23'ü gol oldu.Ortalama olarak her maç kaleyi bulan 4.84 şuttan 1.21'i gol oldu

İstatistiklere bakınca açıkça gözüküyor ki Allan McGregor,Volkan ve Muslera'nın arkasında kalıyor.Tabi konu istatistiklerden açılınca insanın aklına direk olarak Sir Alex Ferguson'ın meşhur sözü geliyor.Açıkçası ben istatistiklere inanan ama onun diğer verilerle de desteklenmesi gerektiğini düşünen biriyim.O yüzden bu 3 kalecinin bir de maliyetlerine ve oynadıkları takımların savunma anlayışlarına da göz atalım..

Allan McGregor'ın hepimiz maliyetini biliyoruz aslında bonservisi yok ve yıllık 1.200.000 € alıyor.Fernando Muslera'nın ise 6.750.000€+Lorik Cana karşılığında bonservisi alındı,toplam olarak 11-12.000.000 € sadece bonservisine verildi,yıllık da 2.000.000€ garanti ücreti var.Volkan Demirel'in bonservis bedeli şuan 8.000.000 € olarak belirlenmiş durumda alt yapıdan yetiştiği için Fenerbahçe'ye maliyeti sadece yıllık ücreti oluyor o da 2.500.000 €,bu bile Beşiktaş'ın McGregor'a verdiğinin iki katından fazla.

Bir de takımların defans anlayışlarına bakalım.Fb'nin stoperler arasında sorun olsa da 3 tane süpürücü orta saha ile oynaması defans anlayışının bizden çok daha iyi olmasını sağlıyor,zaten bu yenilen gol sayılarına da yansıyor.Gs için ise savunmasının çok da iyi olduğunu söyleyemeyiz,özellikle geçen sene burada Muslera ön plana çıkıyordu fakat bu sene bu form grafiğini yakalayamayınca Gs'nin yediği gollerde ve bazı kurumlar tarafından puan kaybetmesi engellenemeyen maçlarda iyice ortaya çıkmış oldu bu form düşüklüğü.Beşiktaş'ın defansını anlatmaya gerek yok sezon başından beri defansta oyunu tutmayı bilen iyi yer tutup rakip takım ataklarını savurabilen tek bir oyuncu olmadan oynuyoruz zaten bunun da ceremesini yediğimiz gollerle çekiyoruz.

Bir diğer önemli etken ise McGregor'ın ülke dışındaki ilk deneyimi olması ve sezonun ilk yarısında çocuğunun yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle sürekli ülkesine gidip gelmek zorunda kalmasıydı.

Tüm bu veriler karşısında McGregor'ın ilk sezonu için biraz da basının verdiği gazla acımasızca eleştirildiğini ve bu eleştirilerin çok da mantıklı olmadığını düşünüyorum.

15 Ocak 2013 Salı

Rengimizle Isıtıyoruz

Bu soğuk kış günlerinde, Doğu’daki Beşiktaşlı çocuğu mutlu edecek, onun içini ısıtacak bir atkıdır, bir beredir, bir eldivendir…

Bunları göndermek bizim için çok zor değil ama o çocuk için çok önemli olabilir. Bilmediği, tanımadığı birinden gelecek bir hediye onun yüzünü güldürmeye yetebilir.


Beşiktaş taraftarı olarak bu doğrultuda 19 Ocak Cumartesi günü saat 14:30’da İnönü Stadı Kartal Yuvası önünde buluşup alacağımız ürünleri kargo ile göndereceğiz.
Siirt’te, Ağrı’da, Şanlıurfa’da birçok öğretmenle temas kurulmuştur.


Göndereceğimiz atkılar, bereler, eldivenler onlar vasıtasıyla öğrencilerine verilecektir.
Küçük kardeşlerimizi Beşiktaş atkısıyla, beresiyle, eldiveniyle ısıtalım…

Maddi destekte bulunmak isteyenler için iletişim adresleri:

Yusuf Koç; yusufkoc3@gmail.com
Recep Özerin; rasheedrec@gmail.com
Ergin Aslan; aslanergin@hotmail.com
Gökhan Gürses; gokhangurses@yandex.com

Atkı, bere ve eldivenlerinizi kargo yoluyla göndermek için iletişim adresleri:

Recep Özerin; Davutpaşa Cad. No: 34 34020 Topkapı/İSTANBUL