12 Şubat 2012 Pazar

Kimin Takımını Kimden Kaçırıyorsun Ataman?

Her basketbol maçından sonra bir komedi. Normalde iki ayağı olması lazım bunun. Taraftar - Yönetim arası bir ilişkidir. Sonuçta taraftarın tepkisinin hedefi takım veya teknik kadro değil. Ancak Ergin Ataman sağ olsun, üç ayaklıya çeviriyor.

Telekom maçı, daha birkaç saat önce.

Tribünde geçen seferkine benzer bir performans var.

Üstelik biletlere %100 zam yapılmış. Ancak taraftar sayısı daha da fazla bu sefer. Yine de küfür yok, saygısızlık yok. Takım destekleniyor. Ortalamanın üzerinde seyirci ve herkes maçın içerisinde. Arada veriliyor mesajlar. Takımı bozacak bir şey sözkonusu bile değil.

Maçın son 10 saniyesi. Ergin Ataman sahaya değil, bench'e dönüyor. "Maç bitince hemen içeri girin." diyor oyunculara. Maç bitiyor. Sahadaki beş rakibi tebrik ediyor. Sonra tam tribüne gidecekken -sanırım Morrison ilk tribüne hareketlenendi- Ergin oyuncuları geri çeviriyor. Herkes soyunma odasına.

Şimdi Ergin Ataman, tribüne kızıyorsun "takımı bozuyorlar" diye. Bir daha düşün sen mi bozuyorsun, biz mi bozuyoruz?

Oyuncular tribüne giderken heveslerini kursaklarında bırakıyorsun. Hele yabancılar farkında bile değil. Morrison'ın soyunma odası direktifini aldıktan sonra suratını nasıl düşürdüğünü görünce ben üzüldüm be.

Bandırma deplasmanı ilkti. Üstüne Karşıyaka ve bugünkü Telekom maçı. Taraftara yaptığın üçüncü yanlış bu.

Milangaz'ın değil, Beşiktaş'ın koçusun sen. O oyuncular sponsor ile gelseler de bu armanın oyuncuları.

Tekrar, Yine, Israrla: İşine baksın herkes.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder