10 Kasım 2012 Cumartesi

Basketbol Günlükleri 5 - Panik Yok


- Günlüğün önceki serisini "Önümüzdeki iki tane son derece önemli ve zor maç var. Ya çıkar, ya batarız önümüzdeki hafta. 2'de 2 gelsin bayram edelim." diyerek kapatmıştım. 2'de 2 oldu ama tersten oldu. Sağlık olsun. Aynı yazının başlığı "tecrübe" idi zaten. Olacak bunlar.

 - Koça, oyuncuya, takıma sallamalar falan kendinden geçti bir ara. Benim adıma, yenilmekten daha üzücü olan taraftarın o tavrı. Bu takımın kaybetmesi o kadar doğal ki; ama nankörüz işte. Sezon başında beklentiler minimum düzeydeydi. Önce cumhurbaşkanlığı kupası sonra Partizan ve Brose maçları beklentiyi arttırdı haliyle.

- Kulüp tarihinin ilk Euroleague tecrübesi. Geçen sene çılgınlar gibi kupa kazanan takım tamamen dağılmış. Koç gitmiş, lider oyuncular gitmiş, sponsor gitmiş. Yeni bir koç ve daha düşük bütçe ile yola çıkılmış. Birbirini yeni tanıyan oyuncularla yeni bir yapı gelmiş. Biraz insafsızlık mı ediyoruz eleştirirken? Eleştiri olacak tabii; sınırı geçmeyelim.

- Takımın genel durumu belli. Savunması ile güçlü bir takım yaratmak kısa vadede daha kolay. (Aslında değil gibi de, hiç emin değilim. İki taraflı tartışılır) Öyle ki savunma performansı ile kazandık bu zamana kadar genelde. Hücumda hala aynı şeyler var. Patrick saklanıyor. Jerrells olması gerekenden fazla zorluyor. Vidmar bence sezonun en iyi çıkış yapan oyuncusu. Faul problemine girmediği sürece verimi çok yüksek. Markota güzel gidiyor. Tutku, Falker'i döve döve potaya yolluyor. Rytas maçında Seibutis'i tekme tokat kovalayan Muratcan'a teşekkürler.

- Şimdi, sıkıntı şu. Jerrells fazla süre yakıyor. 14 saniye erittikten sonra 10 saniye kala hücuma başlıyoruz. Kısa sürede çözüm üretemeyince son saniyede olmadık bir pozisyonda şut çıkarmak gerekiyor. Hücum setleri konusunda çözülmesi gereken şeyler var. Geçen yazılarda da konusu geçti, dün de Bayülken maçta hep onun üstünde durdu. Jerrells'ın 2'ye geçip, Tutku'nun 1'de kalması sıkışan anlarda en iyi alternatif gibi. Patrick maça giremediğinde özellikle. Geçen sabah Brooklyn maçını izleyebildim biraz. Eski dost Deron da yer yer öyle oynuyor. Son maçlarında takımca verim aldılar herkesden.

- Beşiktaş adının geçtiği yerde "rakiplerle çok fark kalite/bütçe/derinlik var" cümleleri olmamalı tabii ki de, ancak gerçekler bu. Beşiktaş'ın herhangi bir şubesini değerlendirirken mevcut durum üzerinden değil de, olması gereken durum üzerinden eleştirmek büyük saygısızlık. Üstüne basketbol takımının hiçbir zaman bir yapılanma ürününü geliştirdiğini görmedik.

Maç Sonuçları:

Beşiktaş 58-85 CSKA
Fenerbahçe 83-74 Beşiktaş
Lietuvos Rytas 67-73 Beşiktaş

Önümüzdeki Maçlar:

11 Kasım, Beşiktaş - Gaziantep BB
15 Kasım, Partizan - Beşiktaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder